Nöbetçi Eczaneler
CHP İzmir’de 30 ilçe başkanı arasında tek kadın ilçe başkanı olan İpek Onbaşıoğlu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada Türkiye’deki şiddet tablosuna dikkat çekti. Onbaşıoğlu, artan kadın cinayetlerinin cezasızlık, erkek egemen dil ve kadın haklarına yönelik sistematik müdahalelerle büyüdüğünü söyledi.
‘25 Kasım artık bir takvim günü değil’
Onbaşıoğlu, 25 Kasım’ın kadınlar için bir yas, öfke ve isyan günü olduğunu vurgulayarak, “Bu ülkede her gün en az bir kadın hayatını kaybediyor. Açıklanmayan, üzeri örtülen vakaların sayısı çok daha fazla” dedi. Kadına yönelik şiddetin psikolojik, ekonomik, fiziksel ve dijital boyutlarıyla günlük yaşamın bir parçası haline getirildiğini ifade etti.
‘Kadınlar eşit ve özgür yurttaş olmak istiyor’
Kadınların sokakta, evde, adliyede dahi korunamama kaygısıyla yaşadığını söyleyen Onbaşıoğlu, Cumhuriyet tarihinde kadınların her zaman en önde olduğunu hatırlattı. Bugün ise kadınların ayrımcılığın, adalet mekanizmasındaki çarpıklıkların ve erkek şiddetinin hedefi yapıldığını dile getirdi.
‘Asıl hedef kadının eşit yurttaşlığı’
Onbaşıoğlu, şiddetin büyümesindeki en temel sorunun siyasi iktidarın kadın politikaları olduğunu belirterek, “İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması, 6284 sayılı Kanun’un tartışmaya açılması, nafaka hakkına müdahale çabaları; hepsi kadının eşit yurttaşlığını hedef alıyor” dedi.
Kadınların eğitimden koparan politikaların, erken yaşta evlilik uygulamalarının ve kadın istihdamına yönelik engellemelerin şiddeti beslediğini vurguladı.
‘Bu bir ahlak değil, sistem sorunu’
CHP’nin İzmir’deki tek kadın ilçe başkanı olarak siyasette kadın temsiliyetinin önemine dikkat çeken Onbaşıoğlu, kadına yönelik şiddetin münferit değil sistematik bir sorun olduğunu söyledi. “Bu zihniyeti değiştirme iradesi mevcut iktidarda yok” dedi.
‘Çözüm eşitlikçi ve demokratik düzendedir’
Onbaşıoğlu, CHP iktidarında şiddetin ancak sosyal devlet politikaları, ekonomik bağımsızlık sağlayan yapısal adımlar ve uluslararası sözleşmelerin eksiksiz uygulanmasıyla önlenebileceğini ifade etti.
İstanbul Sözleşmesi’ne dönüş, 6284’ün eksiksiz uygulanması, kadın sığınaklarının artırılması, ücretsiz kreşlerin yaygınlaştırılması ve kadın istihdamını güçlendirecek “mor ekonomi” planının önemini vurguladı.
‘Bu düzen gidecek, biz kazanacağız’
Kadın-erkek eşitliğinin yalnızca hukuki değil, yaşamın tüm alanlarında sağlanması gerektiğini belirten Onbaşıoğlu, “Bu ülkenin kadınları ve çocukları için özgür ve eşit bir gelecek kuracağız. Şiddeti ve eşitsizliği besleyen bu düzen gidecek, biz kazanacağız” dedi.