Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Coşkun sordu! AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Hüseyin Uzun yanıtladı: “Helil Kınay taş üzerine taş koymadı”

AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Hüseyin Uzun, Karabağlar’daki hizmet eksikliğini, kentsel dönüşüm krizini ve belediye yönetimine yönelik eleştirilerini SES Gazete’ye anlattı.

AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Hüseyin Uzun, Karabağlar’daki hizmet eksikliğini,

AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Hüseyin Uzun, SES Gazete’ye verdiği röportajda Karabağlar’ın yıllardır hizmet noktasında geri bırakıldığını söyledi. Belediye yönetiminin iki yıldır somut bir proje ortaya koyamadığını belirten Uzun, özellikle kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşların büyük mağduriyet yaşadığını ifade etti.

AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Hüseyin Uzun, Ses Gazete’ye verdiği röportajında şunları söyledi:

Aslen Rizeliyim. 1993 yılında İzmir’e geldik. O gün bugündür ticaretle uğraşıyoruz. Siyasi hayatımıza 2008 yılında AK Parti Karabağlar’ın kuruluşunda başladım. Daha sonra 2011 yılında yine AK Parti İzmir İl Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulundum. Ardından 2013 yılında AK Parti Gaziemir İlçe Başkanlığı görevine geldim. Akabinde ilçe başkanlığını bıraktıktan AK Parti Karabağlar Meclis Üyeliği görevinde bulundum. Meclis üyeliğinin 4. yılındayken yine AK Parti Karabağlar İlçe Başkanlığı görevi şahsıma verildi. Hemen hemen 17 yıla yakın bir süredir AK Parti davamıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Bundan sonraki süreçte de elimizden geldiğince milletimize, toplumumuza, devletimize ve siyasete hizmet üretmeye gayret edeceğiz.

  • İzmir’in en büyük, en geniş ilçelerinden birinde ilçe başkanlığını yapıyorsunuz. Karabağlar’ı nasıl anlatırsınız?

Karabağlar, kuruluşunda bulunduğum için ilçe olduğu dönem de siyasete başladığım yıllardı. Karabağlar gerçekten İzmir’in ilçeleri bazında değerlendirdiğimizde hizmet yönünden en geri kalmış ilçesi olarak ön plana çıkıyor. Bana göre bunun en büyük sebebi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Karabağlar’ın kuruluşundan bugüne kadar belediyecilik anlayışı sonucu Karabağlarımızın hak ettiği hizmetleri alamamasıdır.

“Doğu Karabağlar ve Batı Karabağlar”

Karabağlar’a baktığımız zaman biz teşkilat olarak genelde ikiye ayırıyoruz: Doğu Karabağlar ve Batı Karabağlar. Doğu Karabağlar’a baktığımızda hiçbir sosyal yatırımın, sosyal tesisin, altyapının, üst yapının olmadığı bir bölge görüyoruz. Batı Karabağlar’a baktığımız zaman ise nispeten daha çok dikey binaların olduğu, sokaklarının ve caddelerinin belli bir plan içinde olduğunu görüyoruz. Ama Karabağlar’ın doğusu, kuruluşundan bugüne kadar maalesef hiç hizmet görmedi. Belediye anlayışı böyle devam ettiği müddetçe de yine göremeyecektir.

  • Bu durumu örneklendirir misiniz?

Bir örnek vermek gerekirse; 2012 yıllarında belediye başkanı, Sırrı Atalay Caddesi denilen bir caddedeki binaları istimlak ederek caddeyi açacağını söylemişti. Bunu da üç yıl içinde yapacağını ifade etmişti. Aradan 10 yıl geçti, maalesef o cadde hâlâ mezbelelik olarak orada duruyor. Bunu yapamayan iradenin Karabağlar’a ne yapabileceğini düşünüyorsunuz?

Şimdiki belediye başkanı ise geçmiş belediye başkanlarından daha kötü. Neden derseniz; geçmişteki belediye başkanlarının performansları mevcut belediye başkanının performansından bir tık daha iyiydi. Yaklaşık iki yıl geçmesine rağmen Karabağlar Belediye Başkanı Sayın Helil Kınay taş üzerine taş koymadı. Kendisi Karabağlar’la ilgili bir tane proje ortaya koymuş değil.

  • Mevcut Karabağlar Belediye Başkanı hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Sadece vatandaşlarımızı ziyaret ederek caddelerde, sokaklarda çay-kahve içerek belediye başkanlığını idame ettirmeye çalıştığına şahit oluyoruz. Sürekli gülen, fotoğraf çektiren bir Karabağlar belediye başkanı görüyoruz. Yani o da onun siyasi uyanıklığı diyelim.

“Vatandaşla iç içe olayım, gönlünü alayım”

Taş üzerine taş koymadığı gibi en azından “vatandaşla iç içe olayım, gönlünü alayım” düşüncesinde olduğunu düşünüyorum. Ama neticede Karabağlar halkımız 5 yılın sonunda belediye başkanına karne vereceği zaman, bu karneyi yapılan hizmetleri değerlendirerek verecektir. Mevcut başkan bu şekilde devam ederse sınıfta kalması kaçınılmazdır.

  • Mevcut belediye başkanının 3 buçuk yıl daha görev süresi var. Bu süreçten hizmet anlamında umutlu musunuz?

Şöyle; “görünen köy kılavuz istemez” sözünden yola çıkarsak… İki yılda taş üzerine taş koyamayan bir yönetimin sonraki yıllarda da koyamayacağını görüyoruz. Nereden görüyoruz? 2025 yılının bütçesi 4,5 milyar TL iken 2026 bütçesini 5 milyar TL olarak öngörüp meclisten geçirdiler. Yani yaklaşık %10-11’lik artışla bir bütçe hazırladılar.

Bu ne demek? Karabağlar daha da küçülecek, yatırım olmayacak. Komşu ilçelere baktığımızda bütçelerini %25-30 artırarak hazırladıklarını görüyoruz. Bütçeden gördüğümüz kadarıyla Karabağlar’da 2026 yılı içinde de belediyenin yapacağı hiçbir proje olmayacak.

  • “İktidar belediyeleri engelliyor” diye bir söylem var. İktidar temsilcisi olarak bu konuda ne söylersiniz?

Bu algı geçmiş dönemlerde İzmir’de halkımız tarafından daha çok inanılan bir cümleydi. Ancak artık halkımız bu söyleme itibar etmiyor. Çünkü İzmir’in çevresine, sosyal durumuna, yollarına, altyapısına bakan herkes belediye başkanlarını sorumlu tutuyor.
Çünkü iktidar kendi dedikleri gibi engelliyor diyelim. Engellemiyor da engelliyor diyelim… Peki bir çukurun doldurulmasını, çevrenin temiz olmasını iktidar mı engelliyor? Tüm belediyeler devlete karşı sorumludur. Vergisini zamanında ödemesi gerekir.

“Hükümet bizi engelliyor”

Geçmişte isteyen istediği zaman ödüyordu, o zaman bakanlıklar da belli tolerans tanıyordu. Ancak Maliye Bakanımız tüm belediyelerin borcunu zamanında ödemesini isteyince hemen “hükümet bizi engelliyor” söylemine sığındılar. Bu ucuz mazeretin arkasına sığınmak CHP’li belediye başkanlarına yakışmıyor.

İzmir, her geçen gün yaşam alanı daralan bir şehir olmaya devam ediyor. Yağmur yağdığı zaman Manisa, Denizli, Aydın gibi komşu illerde tek bir çamur görmüyoruz. Bizim İzmir’imizde ise yağmur yağınca her yer çamur oluyor.

Çöple ilgili yaşanan son sıkıntıları da hepimiz gördük. Halkımız ciddi şekilde rahatsız oldu. Partili partisiz tüm vatandaşlarımız neredeyse isyan noktasına geldi. Ama ben inanıyorum ki İzmirli seçmen bundan sonra daha bilinçli karar verecek.

  • Karabağlar’daki kentsel dönüşüm süreci hakkında değerlendirmeniz nedir?

Kentsel dönüşümle ilgili 540 hektarlık bir kentsel dönüşüm alanı olan, belki de Türkiye’de en büyük kentsel dönüşüm projesinin yapılacağı ilçe Karabağlar. Cumhuriyet Halk Partisi maalesef kentsel dönüşüm cümlesi ilk söylendiği zaman Karabağlar’da — çok iyi hatırlıyorum — “rantsal dönüşüm” diyerek vatandaşımızı yanlış yönlendirdiler. “Bunlar kentsel dönüşüm değil, sizin evlerinizi alacaklar, kendilerine rant sağlayacaklar.” cümlesini kullanarak 2011 yılında bakanlığımızın riskli alan olarak başlatmış olduğu Karabağlar’daki kentsel dönüşüm planlarında bakanlığımız iyi niyetiyle 2012 yılından bugüne kadar 8 tane farklı proje yaptı.

8 tane neden yaptı? Bir proje yaptı, Büyükşehir’den, Karabağlar’dan itiraz geldi. İkincisini yaptı, üçüncüsünü, dördüncüsünü, beşincisini ve 8’e kadar yaptı. Hepsine itiraz ettiler.

“Bu şekilde giderse vatandaşımız ıstırap çekmeye devam edecek.”

Kendilerine göre mazeret buluyorlar. Ama Karabağlar, İzmir’de şöyle bir dezavantajı olan bir yer: 30 ilçe arasında hane sayısına baktığımız zaman, yaşayan insan sayısına baktığımız zaman yüz ölçümü en küçük ilçelerden bir tanesi. Haliyle buraya muhakkak yerleşme için bir yoğunluk olması gerekiyor ki vatandaşımızı Karabağlar’ın dışına göndermeden burada kentsel dönüşüm gerçekleşsin. Buna tabii sürekli itiraz ettiler. En son gelinen noktada da Sayın Milletvekilimiz Atilla Kaya dedi ki: “Bu şekilde giderse vatandaşımız ıstırap çekmeye devam edecek.”

“Biz,” dedi, “Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay’ın Karabağlar mahalle muhtarlarımızla yapmış olduğu toplantıda ‘Bu kentsel dönüşüm yetkisini bize verirlerse bunu biz yapacağız.’ cümlesinden esinlenerek artık bu kentsel dönüşüm yetkisini Büyükşehir Belediye Başkanı’na vermeye hazırız.” 6-7 aydır da bakanlığımız Büyükşehir’in başvurusunu bekliyor. “Eğer biz yaptığımız projeleri siz beğenmiyorsanız buyurun siz yapın projeyi, biz onaylayalım.”

Ama ona da şu anda baktığımız zaman kabul etmemişler. Hâlen daha bakanlığımızı bekliyor. Şayet bunu da kabul etmezse Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, o zaman gelsin bizim bakanlığımızın personeliyle beraber toplantılara, planlamaların şekillenmesine katılarak bu şekilde bu sorunu çözmemiz lazım.

“700-800’e yakın vatandaşımız mağdur”

Yani ikisinden birini yapmak mecburiyetindedir. Şimdi bunlar bu şekilde hükümetimizi sorumlu tutarken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Karabağlar’da Uzundere mahallemizde hayal edip de gerçekleştiremediği ve 700-800’e yakın vatandaşımızı nasıl mağdur ettiğini de ifade etmek istiyorum. Uzundere’de başlatmış oldukları kentsel dönüşüm projesinde vatandaşlara 3 yıl içerisinde evlerin kendilerine teslim edileceği söylendi.

Vatandaşlarımızın birçoğundan tapularını Büyükşehir kendi ünitesine alarak projeye başladı. Akabinde tabii belediye başkanı değişti Aziz Kocaoğlu’ndan sonra. “Kooperatif sistemine geçelim.” dediler ve sonuç itibarıyla işi ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

“Mağdur olan insanlar toplanıp haykırıyor”

Gelinen noktada oradaki insanlar o kadar mağdur oldu ki… Bu insanlar ekonomik güçleri zayıf olan, zor hayatını idame ettiren insanlar. Ama maalesef Karabağlar’da şu anda her ay orada mağdur olan insanlar toplanıp haykırıyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin en üst düzeydeki yetkilisine, başta Özgür Özel’e ve Büyükşehir Belediye Başkanı’na, Karabağlar Belediye Başkanı’na “Bizim evimizi verin, bizi yurtsuz bırakmayın.” diye serzenişte bulunuyor.

Şimdi burayı gerçekleştiremeyen bir belediyecilik anlayışı Karabağlar’da ne kadar kentsel dönüşüm yapabilir, bunu da sorgulamamız lazım.

  • Karabağlar’daki kentsel dönüşüm ofisi açılışını nasıl yorumluyorsunuz?

Oranın projelerini önceki belediye başkanı yapmıştı. Daha sonra bakanlığımıza sunmuştu. Bakanlığımız da belediye yetkililerine belirli düzeltmeleri yaptırdıktan sonra oranın kentsel dönüşüm projesini onayladı. Buradan şunu da söyleyebiliriz: Yani bakanlığımız burayı onaylıyor ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyesinin hizmetlerine neden engel olsun? Buraya da engel olabilirdi. Oldu mu? Olmadı. Bakanlığımız diyor ki: “Yeter ki siz vatandaşımıza hizmet edin, biz size yardımcı olalım.”

Burası 2013 yılında önceki belediye başkanı vardı. Kendisi şunu söylemişti mecliste: “Bakanlık onayladıktan sonra buranın uygulamasını biz 3 ay içerisinde bitirebiliriz.” Daha sonra mevcut belediye başkanı geldi. Hemen hemen 2 yıla yakın bir süre geçti. Daha bunu net olarak çözemedi. Yani elinde imkân veriyoruz ama 18 uygulamasında 3 ayda yapılması gereken bir hizmeti 2 yılda gerçekleştiremiyor.

Tabii oranın yapılması… Orada aynı zamanda sanayi bölgesi de var. Yani orası 106 hektarlık bir alan. Bunun %15’i konut alanı. Geri kalanı da yine sanayi işletmeleri olarak gerçekleşecek.

Umarız çıktıkları yolda kısa sürede vatandaşımıza hizmet adına oraların dönüşümünü gerçekleştirirler. Temennimiz o. İsteğimiz kim olursa olsun milletimize, halkımıza hizmet edilsin. Hizmet eden herkesi takdir ederiz ve memnun oluruz. Çünkü hepimizin amacı hizmet üretmek. Ki belediye başkanının amacı da öyledir ve onun yetkileri de çok daha fazladır.

  • 3 buçuk yıl sonra dönüşümü siz nerede tahmin ediyorsunuz?

Geçmiş dönemde belediye başkanının yapacağı işler noktasında vermiş olduğu sözlere baktığımız zaman buradan çok umudum yok. Çünkü örnek vermek gerekirse Yeşilyurt Pazar Yeri projesi vardı. Kendisi bir süre vermişti “Şu sürede bitireceğim.” Süre geldi geçti. Pazar yeri maalesef gerçekleşmedi. Yine Uzundere’de Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Atatürk Kültür Merkezi spor kompleksi var. Orada yine “Şu sürede faaliyete geçecek.” demesine rağmen bunun da geçmediğini gördük. Geçmişte Sırrı Atalı Caddesi’nin şu tarihlerde açılacağı söylenmesine rağmen baktığımız zaman maalesef sözler tutulmadı. Böyle çok örnekler var. Bunlara baktığımız zaman şimdiki vermiş olduğu söze de çok itibar edemiyoruz. Ama inşallah verdiği sözü tutar, bizi mahcup eder.

  • AK Parti Karabağlar olarak son dönemlerde nasıl bir çalışma içindesiniz?

AK Parti Karabağlar İlçe Teşkilatı olarak her şeyden önce Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bizim asli görevimizin burada bulunan insanlarımızla dertlenmek, insanlarımıza yardımcı olmak. Bunu söylerken kesinlikle hiçbir siyasi parti mensubu ayrımı yapmadan kapımıza kim gelirse ona yardımcı olmak. Biz şuna inanıyoruz: Halisane niyetle, samimiyetle, dürüstlükle, doğruyla, hasbi bir şekilde biz vatandaşımıza yaklaşırsak, hizmet edersek inanıyorum ki vatandaşımız da yeri geldiği zaman bizleri takdir edecektir. Biz vatandaşımızın vicdanına o konuda güveniyoruz ve bu şekilde de hizmetlerimize devam edeceğiz.

  • Karabağlar’ın öncelikli sorunları nelerdir?

Yine samimiyetimle söylüyorum: Her hafta biz Karabağlar’da belirli caddelerde — bütün caddeleri zaten iki ay içerisinde tamamlamış olacağız — esnafları ziyaret ediyoruz. Şu anda bizim tabii emekliler noktasında maaşın düşük olmasından dolayı taleplerin olduğunu biliyoruz. Yine kiraların yüksek olmasından dolayı bazı şikâyetlerin geldiğini görüyoruz.

Ama sahaya çıktığım zaman en büyük şikâyet: “İzmir’de yapılan Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğinden bizi kurtarın.” diyor vatandaş. Bunu samimiyetimle söylüyorum. Çünkü bu şunu gösteriyor: Demek ki Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren–vermeyen artık İzmir için bir şeylerin yapılmasını insanlarımız bekliyor ve bu şekilde de İzmir’in yürüyememesi kabul edilemez. Güzel İzmir her geçen gün maalesef güzelliğinden değer kaybederek çirkinleştirilmeye doğru gidiyor. Tabii İzmir’i seven herkes için de bu üzücü bir durum.

  • Cumhuriyet Halk Partili belediyeler için neler söylemek istersiniz?

Umut ediyoruz ki akıllarını başlarına alırlar ve kendilerine gelirler. Halkımıza hizmet etmeyi şiar edinirler. Bundan sonra da bunu yapmak kolay değil onlar için. Neden? Çünkü öyle bir şey ki; bakıyorum İzmir’deki Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyeleri sanki Cumhuriyet Halk Partisi’nin istihdam edilecek alanları olarak kullanılmış. Belediyeye gidiyorsun örnek veriyorum: 2 bin personel var. Masada bin 300 kişi. Sahada 600 kişi. Oysa ki sahada çalışacak insana ihtiyaç var.

Maalesef bu planlamayı yapamadılar. Ve yine bunu da üzülerek söylüyorum: Belediyeye gittiğin zaman Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev yapan etkili yetkili insanların akrabası, eşi, dostu hepsi belediyede çalışıyor. İnsan topluma karşı bir sorumluluğa sahiptir. İnsanın utanması lazım. Bakıyorsun bir aile var, 10 tane çocuğu var. Ona bir tane istihdam kapısı açamazken ama hiçbir ekonomik sıkıntısı olmayan ailelere Cumhuriyet Halk Partili olması münasebetiyle iş istihdamı sağlanarak belediyelere yerleştirmek hiç ahlaki değil, etik değil. Bunu da şiddetle kınıyorum ve bir an önce bundan vazgeçmelerini tavsiye ediyorum.

  • Karabağlar halkına ve Helil Kınay’a mesajınız nedir?

Sayın Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay hanımefendiye önerimiz şudur: Karabağlar’da yapılabilecek hizmetler noktasında bizim üzerimize düşen bir görev varsa biz her zaman ona yardımcı olmaya amadeyiz. Halkımıza yapılacak olan tüm hizmetler noktasında biz engel olmayız. Halkımıza menfaatli olan ne varsa bu noktada biz karşısında durmayız, belediye başkanının yanında dururuz. Yeter ki projeyi gerçekleştirsin. Bizim amacımız Karabağlar’a hizmet üretmek. Bu da bizim elimizde — buradayken de, farklı bir yerde olsak da — yine Karabağlar’da yapılacak tüm hizmetlere destek vermek.

Bu konuda asla şunu düşünmeyiz: “Belediye Başkanı başarısız olsun ki yarın halk bizi seçsin.” Bizim böyle bir düşüncemiz olmaz. Biz isteriz Belediye Başkanı hizmet yapsın. Daha iyi hizmetler yapsın. Ondan sonra da biz halkın gönlüne girebiliriz.

“İzmir’e yapılacak her hizmete tüm AK Parti teşkilatlarımız destek olacaktır”

İzmirli olarak artık siyaseti bir kenara koyarak bu hizmetsizlik hepimizi üzüyor. Onun için İzmir’e yapılacak her hizmette ben inanıyorum ki — değil sadece Karabağlar — İzmir’de bulunan tüm AK Parti teşkilatlarımız yapıcı şekilde ona destek olacaktır. Canı gönülden inanıyorum.

Karabağlar halkına mesajımız şudur: Bizim AK Parti Karabağlar teşkilatımız, Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bir hizmet kapısıdır. Karabağlar’da derdi sıkıntısı olan halkımız her zaman bizim kapımızı çalabilir. İyi niyetimizle elimizden gelen yardımlaşmayı halkımıza vermeye amadeyiz. Ama tabii her talebin yerine gelmesi mümkün değil. Ama halisane niyetimizle herkesin derdiyle dertlenmeye var olduğumuzu halkımızın bilmesini isterim.

Karabağlar halkımız gerçekten cefası çok olan, belediyecilik noktasında hizmette mahrum bırakılmış; altyapısının, üstyapısının olmadığı bir ilçe halkı olarak mağduriyetlerini biliyoruz. Biz de elimizden geldiğince bu halkımızın mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için var gücümüzle çalışacağımızın sözünü vermek istiyorum. Karabağlar halkımız daha çok Anadolu’dan gelen insanlarımız olması münasebetiyle çok misafirperver, sıcak yönlü insanlar olduğunu biliyoruz.

Buradan halkımıza selam ve saygılarımı sunuyorum. Her zaman derdi olan bizim kapımızı çalabilir.