İzmir Körfezi’nin ekolojik sağlığını güçlendirmek amacıyla düzenlenen “2025 Körfez Buluşması”, bilim insanları, STK’lar ve yerel yönetimleri aynı masada buluşturdu. Bergama Vapuru’nda yapılan toplantıda Körfez’deki iyileşme verileri, yeni projeler ve kritik müdahale planları detaylı şekilde ele alındı. Katılımcılar, Körfez’in kalıcı şekilde temizlenmesi için ortak hedeflerde buluştu.
Körfez’de iyileşme süreci değerlendirildi
Toplantının açılışında İzmir Büyükşehir Belediyesi temsilcileri, Körfez’de son iki yılda elde edilen iyileşmeleri bilimsel veriler ışığında aktardı. Özellikle modifiye kil uygulaması, dip tarama planları ve yeni izleme sistemleri katılımcıların ilgisini çekti. Gediz Nehri’nin kirlilik yükü ve yetki sorunları, Körfez’deki en kritik başlıklar arasında yer aldı.

Gediz Nehri’ndeki kirlilik masada
Başkan Vekili Dr. Levent Zafer Yıldır, Gediz Nehri’nin kontrolsüz kirlilik yükünün Körfez’i doğrudan etkilediğini belirterek yetki dağınıklığının çözülmesi gerektiğini vurguladı. Yıldır, hem arıtma süreçleri hem de yeni izleme sistemleriyle Körfez’de önemli mesafe alındığını ifade etti. Buna karşın bakanlık düzeyindeki eksik çalışmaların hâlâ büyük bir sorun olduğunu dile getirdi.
Arıtma tesisindeki yenileme çalışmaları
İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İzmir’in atık sularının büyük kısmını arıtan Çiğli Arıtma Tesisi’nde tamamlanan dördüncü faz ve yapılan kapsamlı yenileme çalışmalarını anlattı. Tesisteki tüm sistemlerin güncellendiğini, arıtmada mevzuata uygun değerlerin sağlandığını ve tesisin yıllar sonra yeniden faaliyet belgesi aldığını belirtti.

Alg patlamalarına bilimsel çözüm
İZDENİZ Genel Müdürü Gökhan Marım, UNESCO tarafından doğrulanan modifiye kil uygulamasıyla alg patlamalarının 48 saat içinde kontrol altına alınabildiğini söyledi. Bu bilimsel yöntemin düzenli olarak uygulanması halinde balık ölümlerinin tamamen önlenebileceğini ifade etti. Bu yıl koku ve balık ölümü şikâyetlerinde yüzde 80 düşüş yaşandığı bilgisi paylaşıldı.
Körfezde sığlaşma ve sediman riskleri
İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işıkhan Güler, Körfez’de yıllardır süren sediman birikiminin dolaşım kapasitesini ciddi şekilde azalttığına dikkat çekti. Derinlik kaybının gemi trafiğini tehlikeye soktuğunu belirten Güler, dev dip tarama çalışmaları yapılmadığı takdirde Körfez’in bir göle dönüşme riski taşıdığını söyledi.

ÇED süreci ve yapay ada önerisi
Güler ayrıca çıkarılacak 45 milyon metreküplük tarama malzemesinin yeniden kullanım için uygun olduğunu belirterek Körfez dışında iki yapay ada oluşturulmasını önerdi. Bu adaların hem doğal yaşam alanı hem de çevre projesi niteliği taşıyabileceğini aktaran Güler, sürecin ilerlemesi için merkezi yönetim desteğinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
STK’lardan ortak destek mesajı
Etkinliğin sonunda STK temsilcileri, Körfez’in sağlıklı bir ekosisteme kavuşması için bilimsel önerilerin izlenmesi, arıtma tesislerinin güçlendirilmesi, dip tarama çalışmalarının sürmesi ve gemi kaynaklı kirlilikle etkin mücadele edilmesi konularında kararlılıklarını ifade etti.
