SAYIN ÜNSAL KABUL EDİN, ÇUVALLADINIZ!

İzmir’in gündemi yaklaşık 1 aydır Bostanlı Pazarı ile meşgul edildi.

İzmir’in ünlü pazaryerinin Karşıyaka Belediyesi’nce tekstil fuarı adı altında bir firmaya kiralanmak istenmesi sonrasında ortaya çıkan tartışmalar ve kavgalar pazarcıların zaferi ile sonuçlandı.

Peki, ne olmuştu?

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız İşçimenler Ünsal, Kent A.Ş işçilerinin maaşlarını ödeme gerekçesiyle Bostanlı Pazarı’nı meclis kararı almadan bir firmaya kiraya verdiklerini açıkladı.

Hazırlanan sözleşmeye göre söz konusu firma pazaryerinin çatı ve elektrik işlerini onaracak. Tezgâhları kendi belirlediği fiyattan satacak. Karşıyaka Belediyesi’ne de bununla ilgili belli bir rakam ödeyecek.

Belediyede bu parayla işçi maaşlarını ödeyecek.

Buraya kadar her şey normal gibi görünüyor.

İyi de meclis kararı nerede Sayın Ünsal?

Siz bu kararı nasıl tek başınıza alabildiniz?

Size bu aklı kim verdi?

Pazaryerini kiraya verdiğiniz firma kim, bu bağlantılar kısa sürede nasıl kuruldu?

Kimler aracılık etti?

Devam edelim.

Pazarcılar haklı olarak bu duruma isyan etti, günlerce gece-gündüz pazaryerinde nöbet tuttu.

Sayın Başkan Ünsal inatlaşmaya devam etti, “Kimse bizi yolumuzdan döndüremez” dedi.

Nasıl bir yolsa?

Bu yolda kimler varsa?

Neyse devam edelim.

Başkan Ünsal’ın pazaryerini kapatma girişimleri de, halka “pazara gitmeyin” çağrıları da fayda etmedi.

Halk daha çok pazarcılara destek verdi.

Çıkar yol bulamayan Başkan Ünsal, baştan yapmadığı şeyi sonradan yapmaya kalkıştı, yine olmadı.

Meclis kararı almak istedi ama onda da başarılı olamayacağını düşününce geri adım atmak zorunda kaldı.

“Tekstil fuarını başka bir alanda kuracağız” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştı.

Sayın Ünsal, son mecliste gözyaşları içinde duygusal bir konuşma yaparak, kendi yaptıkları hataların rotasını başka yöne çekmeye çalıştı.

“Tehdit edildik” dedi.

“Personelimizin evlerine gittiler, çocuklarımızla tehdit ettiler” dedi.

Sayın Ünsal!

Bu çok ağır bir suçlama ve durum. Eğer tüm bunlar doğruysa siz ve tehdit edilen personeliniz neden emniyete ve savcılığa gidip suç duyurusunda bulunmadınız?

Meclis kürsüsünden kaymakamlık ve emniyete seslenmek nedir?

Siz Belediye Başkanı değil misiniz?

Size ve personelinizi kim tehdit ettiyse neden anında şikâyetçi olmadınız?

Korkunuz mu var, çekinceleriniz mi?

Tabi bu tehdit iddiaları doğruysa!

Bana göre olayı duygusallıkla kapatmaya çalışıyorsunuz Sayın Ünsal!

Gidip şikâyetçi olsaydınız ve bunu kamuoyuna açıklasaydınız tüm Karşıyaka halkı da sizin yanınızda olurdu!

Bugün maalesef Karşıyaka halkından o karşılığı ve desteği göremiyorsunuz!

“Pazara gitmeyin, alışveriş yapmayın” diyorsunuz!

Neden?

Kim için, kimler böyle istiyor?

Bu insanlar uygun fiyata nereden alışveriş yapacak Sayın Ünsal?

Kiraya vermeye çalıştığınız şirketin işleteceği tezgâhlardan mı?

Yoksa AVM’lerden mi?

Merak ediyorum; siz kimin Belediye Başkanısınız?

Karşıyaka halkının mı, yoksa tezgâhları milyonlarca liraya kiralamaya hazırlanan o şirketin mi?

Bakın halk direnişi bir kez daha sonuç verdi, siz değil halk kazandı, pazarcı kazandı!

Kabul edin Yıldız Hanım…

Bu işte çuvalladınız!

Elinize yüzünüze bulaştırdınız.

Ama zararın neresinden dönülürse kardır deyip sizde aldığınız kararların yanlış olduğunun farkına vardınız.

İzmir’deki bir kısım medyayı da bu kanunsuz hareketinize dâhil etmenize de şaşırmadım değil doğrusu!

Eminim ki bunda da akıl hocalarınız sizi yine yanlış yönlendirdi!

Sizi haklı, pazarcıları düşman gibi gösteren haberler yapıldı günlerce!

Neyin algı çalışmasıydı bu?

Bu algı operasyonuna kimler aracılık etti?

Herkes her şeyi görüyor, duyuyor Yıldız Hanım!

Bir tek göremeyen, duyamayan sizsiniz sanırım.

Neyse…

Bu konuyu noktalarken, açılışını yapacağınız sosyal tesislerle ilgili görüşlerimi de bir sonraki yazımda aktaracağım.