Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın vefatının ardından, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli sosyal medya hesabından bir veda mesajı paylaştı. Denizli, uzun yıllara dayanan yol arkadaşlıklarını ve Durbay’ın verdiği mücadeleyi anlattığı paylaşımında derin üzüntüsünü dile getirdi.
“Aynı yolun umudunda birleşti yollarımız”
Lal Denizli, paylaşımında farklı şehirlerde görev yapmalarına rağmen aynı idealler etrafında bir araya geldiklerini belirterek, yıllar içinde yol arkadaşlıklarının dostluğa ve kardeşliğe dönüştüğünü ifade etti. Durbay ile yaklaşık 16 aydır süren zorlu bir tedavi sürecini birlikte yaşadıklarını aktaran Denizli, yoğun bakımda duyduğu son sözlerin kendisini derinden etkilediğini kaydetti.
“İstatistikleri yerle bir eden bir mücadele”
Denizli, Gülşah Durbay’ı “hayatında gördüğü en güçlü kadınlardan biri” olarak tanımlayarak, doğruluğu, dürüstlüğü ve mücadelesiyle tüm ezberleri bozduğunu vurguladı. Paylaşımında, Durbay’ın son ana kadar mücadeleden vazgeçmediğini ve bu mücadelenin kendisine yakışır bir şekilde sonuçlandığını ifade etti.
“Ortak hayaller senin adınla yaşatılacak”
Veda mesajında büyük bir boşluk hissettiğini dile getiren Lal Denizli, birlikte kurdukları hayalleri bundan sonra Gülşah Durbay’ın adı ve ışığıyla hayata geçireceklerini belirtti. Denizli, paylaşımını “Rabbim seni cennetinin en güzel köşesine alsın” sözleriyle tamamladı.

Başkan Denizli’nin veda mesajı şu şekilde:
Gülüm’e dair…
“Çok acıklı bir hikaye yazdık dimi…” yoğun bakımda söylediğin son sözlerden biri bu oldu. Haklıydın ve biz annen ve babanla sessizce ağladık bu sözlerine.

Ayrı şehirlerden aynı yolun umudunda birleşti yollarımız. Yıllardır omuza omuza bir aydınlık gelecek aşkıyla arşınlıyoruz yolları. Yıllar içerisinde yol arkadaşlığımız önce dostluğa ardından kardeşliğe evrildi. Hayatımızın en mutlu günlerini yaşadığımız günlerde, aldığımız kötü haberle yaklaşık 16 aydır ayrı geçirdiğimiz çok nâdir ânımız oldu Gülşah’la.

Bu hayatta gördüğüm en güçlü kadınsın sen Gülüm. İstatistikleri yerle bir eden, tüm ezberleri kendi doğrularınla bir bir deviren, doğruluğundan, dürüstlüğünden bir dakika olsun vazgeçmemiş hayran olduğum insansın sen. Ne söylüyorum diye gözlerini kocaman açıp, gözlerime bakardın çünkü sözlerimden ziyade duygumu görmeye çalışırdın. Sen savaşmak için, kafa tutmak için doğmuşsun ve tam da sana yakışacak şekilde savaşarak veda ettin bize.

Ne diyeceğimi, ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Kocaman bir boşluğa bırakılmış gibiyim. Verdiğin büyük savaşı seninle yürürken şimdi bir hiçliğin ortasında kaldım. Herkes bir şeyler diyor ama hiç birini duymuyorum “Lâlitom yine tıkadın kulaklarını bir tek beni duyduğun saatlerin başladı.”

Ah Gülüm… yüreğimin nasıl yandığını tarif edebilecek bir kelimem yok. Son anlarına kadar iyi ki hiç vazgeçmeden, sana seni ne kadar sevdiğimizi anlattım. İyi ki tuttum pamuk ellerinden. Kurduğumuz tüm ortak hayalleri şimdi bir bir senin adınla, senin ışığınla gerçekleştirmek düşüyor bize.
Çok eksiğim.
Rabbim seni cennetinin en güzel köşesine alsın.
Seni çok özleyeceğim canım kardeşim.
Seni çok seviyorum biriciğim.
Elim, elinde Gülüm.
Lâliton.











