İzmir Ekonomi Üniversitesi, dijital dönüşüm ve mikro-yeterlilik alanında önemli bir adım atarak dünyanın önde gelen üniversitelerinin yer aldığı Digital Credentials Consortium (DCC) ağına Türkiye’den üye olan ilk ve tek üniversite oldu.
İEÜ Mikro-Yeterlilikler Ofisi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Donald Staub, öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerini görünür ve uluslararası ölçekte tanınır hale getirmeyi amaçladıklarını belirterek, “DCC üyeliğimiz sayesinde bu süreci uluslararası güven standartlarıyla destekliyor, Türkiye’nin dijital yeterlilik dönüşümüne öncülük ediyoruz” dedi.
Dünyanın prestijli üniversiteleriyle aynı ağda
MIT, Harvard, University of Toronto ve TU Delft gibi üniversitelerin üye olduğu DCC ağı, mikro-yeterliliklerin güvenilirliği ve birlikte çalışabilirliği konusunda uluslararası bir referans noktası olarak öne çıkıyor.
İEÜ, Türkiye’de mikro-yeterlilik ofisi kuran ilk üniversite olma unvanına sahip. Üniversite, blockchain tabanlı doğrulama ve Open Badge v3 altyapılarıyla dijital yeterlilik dönüşümünü üniversite ekosistemine entegre ediyor.
“Farklı becerilerle mezun olmalılar”
Dr. Staub, mikro-yeterliliklerin üniversite eğitiminin geleceğini yeniden şekillendirdiğini vurguladı:
“Bir mikro-yeterlilik, belirli bir alanda odaklanmış ve ölçülebilir bilgi veya beceriyi belgeleyen yapılandırılmış öğrenme çıktısıdır. Öğrencilerimizin yalnızca diploma almasını değil, farklı alanlarda doğrulanabilir becerilere sahip olarak mezun olmalarını hedefliyoruz. Bu sayede yazılım geliştirme, lojistik, sağlık ve yapay zekâ gibi alanlarda yetkinlik kazanıyorlar.”
İstihdamda avantaj sağlıyor
Mikro-yeterliliklerin iş dünyasıyla akademi arasında köprü kurduğunu ifade eden Dr. Staub, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öğrencilerimizin farklı alanlarda geliştirdikleri becerileri mikro-yeterliliklerle belgelendirerek ulusal ve uluslararası iş piyasalarında tanınırlık kazanmalarını sağlıyoruz. Bu sayede gençlerimiz istihdam avantajı elde ediyor.”
Geleceğe yön veren bir model
İEÜ’nün Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TQF) ve Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi (EQF) ile uyumlu yapısı, yükseköğretimde kalite güvencesi ve yenilikçilik açısından örnek teşkil ediyor.
Dr. Staub, mikro-yeterlilikleri kurumsal öğrenme kültürünün merkezine yerleştirdiklerini belirterek, iş birliği yapılan fakülteler, kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla kapsayıcı bir beceri ekosistemi oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
“Yenilikçi mikro-yeterlilik programlarımız, öğrencilerimizin akademik ve profesyonel gelişim yolculuğuna yön veriyor” dedi.



