Nöbetçi Eczaneler
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde Şato binasının Güzel İzmir Hareketi Etkinlik Alanı’nda düzenlenen “Kamusal Mekân Söyleşileri” serisi başladı. Kentte daha nitelikli kamusal alanların oluşturulmasına rehberlik etmeyi hedefleyen programın ilk oturumunda İzmir’in tarihsel, kültürel ve mimari değerleri ile sosyal etkileşim alanları ele alındı.
İzmir’in kamusal mekân vizyonu Şato’da şekilleniyor
Başkan Dr. Cemil Tugay’ın öncülüğünde yürütülen Güzel İzmir Hareketi kapsamında düzenlenen söyleşilerin ilki “Keyifli Sosyal Mekânlar” temasıyla gerçekleşti. Varyant’taki tarihi Şato binasında yapılan etkinlikte, İzmir’de sosyo-kültürel mekânların dünü, bugünü ve geleceği akademisyenler, uzmanlar ve kentliler tarafından kapsamlı biçimde tartışıldı. Etkinliğin ilk bölümünde alanında yetkin isimler sunumlar yaparken, ikinci bölümde katılımcılarla birlikte keyifli sosyal yaşam alanlarına ilişkin yaratıcı fikirler paylaşıldı.
“Şato’da Canlanan Kamusallık”: Değişen sosyal yaşamın merkezinde yeni bir dönüşüm
Güzel İzmir Hareketi Koordinatörü yüksek mimar Esra Yılmaz Keskin, Şato binasının nasıl yeniden canlandırıldığına ilişkin detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Keskin, terasların, e-kütüphanenin ve İzmirli Kahve’nin kentlilerin hizmetine açılmasıyla binanın sosyal yaşamda önemli bir merkez haline geldiğini aktardı. Yoga ve tango gibi açık hava etkinlikleri, sağlık eğitimleri, anne-çocuk atölyeleri ve güvenli okul çevreleri odaklı çalışmalarla Şato’nun hem kapalı hem açık alanlarında yeni bir kamusal hareketlilik yaratıldığını belirtti. Keskin, Şato’daki etkinliklerin artmasının temel hedefleri arasında olduğunu vurguladı.
Tarihsel arka plan: İzmir’de sosyokültürel yaşamın köklü mirası
Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tutku Didem Altun ise İzmir’in tarihsel olarak güçlü bir sosyokültürel geleneğe sahip olduğunu anlattı. Sanatın ve kültürün kentin hafızasında her zaman önemli bir yer tuttuğunu belirten Altun, 18. ve 19. yüzyıllarda İzmir’in çok kültürlü yapısının tiyatro gösterilerinden Kordonboyu’ndaki kafelere kadar geniş bir sosyal yaşam alanı oluşturduğunu ifade etti. Çarşılar, hanlar, kulüpler, meyhaneler ve gazinoların İzmir’in sosyal tarihinde özel bir yere sahip olduğunu söyleyen Altun, Alsancak’ın bu yapının merkezlerinden biri olduğuna değindi.
Kültürpark’ın modern kimliği ve İzmir’in öncü rolü
Yüksek mimar Salih Seymen, “Göl ve Ada Gazinosu’nun Mekânsal Serüveni” başlıklı sunumunda Behçet Uz’un Kültürpark’ı kente kazandırma sürecini anlattı. Seymen, İzmir’in modernleşme hareketlerinin öncü şehirlerinden biri olduğunu vurgulayarak Kültürpark’ın Batı’ya dönük bir modernleşme hamlesi olarak kentin tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturduğunu ifade etti. Fuar ve Kültürpark’ın İzmir’i tanımlayan temel unsurlar arasında yer aldığını söyledi.
İzmir’in yemek kültürü ve kamusal buluşma mekânları
Araştırmacı ve koleksiyoner Nejat Yentürk ise İzmir’in yemek kültürü ve kamusal buluşma alanlarının geçmişine ışık tuttu. Liman kenti kimliğinin İzmir’de hızla tüketilen sokak yiyeceklerinin gelişmesine katkı sağladığını anlatan Yentürk, kafe ve restoran kültürünün tarihsel dönüşümünü örneklerle aktardı. Yentürk’e göre İzmir’in yemek ve sosyal yaşam alanları, kentin ticaret yapısıyla da doğrudan bağlantılı.
Söyleşiler yıl boyunca devam edecek
“Şato’da Kamusal Mekân Söyleşileri” kapsamında farklı disiplinlerden uzmanları ve kentlileri buluşturan etkinliklerin yıl boyunca sürdürülmesi planlanıyor. Katılımcılık anlayışıyla yürütülecek bu buluşmalar, İzmir’in kamusal yaşam kültürünü, mimari mirasını ve sosyal etkileşim alanlarını daha geniş bir perspektiften tartışmayı hedefleyecek. Paylaşılan fikirler, kentin kamusal mekan üretim süreçlerinde yol gösterici bir veri olarak değerlendirilecek.