İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 2. Palyatif Bakım Merkezi ekibi, Ankara’da düzenlenen 4. Uluslararası Palyatif Bakım Kongresi’nde “Görünmeyeni GÖR, Yükü PAYLAŞ, Hayata DOKUN” başlıklı yarışmada birinci oldu. Sunulan hasta izlemi çalışmasıyla kazanılan ödül, merkez için büyük prestij ve takdir kaynağı oldu.
Kongrede “Herkes İçin Palyatif Bakım” teması öne çıktı
13–16 Kasım 2025’te Sağlık Bakanlığı Üniversitesi Gülhane Külliyesi’nde gerçekleşen 4. Uluslararası Palyatif, 7. Uluslararası Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kongresi ile 5. Uluslararası Bütünleşik Sağlık ve Bakım Zirvesi’nde, Tepecik ekibinin çalışması jüri tarafından büyük beğeni topladı. Uzm. Gerontolog Murat Aktuğ’un sunduğu çalışma, kongrenin ana teması olan hasta ve yakınının yaşam kalitesini artırmaya odaklanan ekip yaklaşımıyla birebir örtüştü.
Multidisipliner ekip fark yarattı
Ödül alan ekip, aile hekimliği uzmanları ve asistanlarının yanı sıra gerontolog, hemşire, psikolog, fizyoterapist, sosyal çalışmacı, diyetisyen, yara bakım birimi ve manevi destek uzmanlarından oluşuyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, ekip başarısını kutlarken, genişletilmiş multidisipliner yapı sayesinde “görünmeyeni gören bir hizmet modeli” kurulduğunu vurguladı.

Başhekim Yakan’dan destek ve kutlama
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Savaş Yakan da ekibi ziyaret ederek elde edilen başarıyı tebrik etti. Başhekim Yakan, merkezin çalışmalarının hospital bünyesinde artarak süreceği mesajını verdi ve daha pek çok iyileştirici hizmetin beklenebileceğine dair güven verdi.
Bilim ve insanî bakım bir arada
Palyatif Bakım Merkezi Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Nil Tekin, çalışmanın felsefesinin “Herkes İçin Palyatif Bakım” vizyonunu toplum temelli bir yaklaşımla birleştirmek olduğunu söyledi. Tekin, özel bir hasta örneği üzerinden bu vizyonu şöyle açıkladı:
“Akademik başarıları yurt dışından tanınan, ancak sağlık sorunları nedeniyle ülkemizde eğitimine devam eden bir birey için interdisipliner ekibimizle destek sağladık. Taburcu olduktan sonra bilim insanı olarak yoluna devam edecek olması, hem insanî hem de akademik anlamda hepimiz için büyük mutluluk.”
